-
1 كبير
-
2 جل
Iجَلّ1. ulvîAnlamı: yüce2. büyükIIجُلّ1. ekseriyetAnlamı: çoğunluk, çokluk2. yasemin3. birçokAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz4. birçoğuAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz5. azamîAnlamı: en büyük, en yüksek, en çokجِلّ1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar3. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş4. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış5. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin6. uluAnlamı: erdemleri bakımından çok büyük7. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş8. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimse9. büyük -
3 أغلب
أَغْلَب1. birçokAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz2. azamîAnlamı: en büyük, en yüksek, en çok3. birçoğuAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz -
4 معظم
Iمُعَظَّم1. saygıdeğerAnlamı: sayın, muhterem2. haysiyetliAnlamı: değeri, saygınlığı olan, onurlu3. mukaddesAnlamı: kutsal4. muazzamAnlamı: çok iri, koskoca5. muhteremAnlamı: saygıdeğer, sayın6. uluAnlamı: erdemleri bakımından çok büyükIIمُعْظَم1. ekseriyetAnlamı: çoğunluk, çokluk2. birçokAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz3. birçoğuAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz -
5 كثير
كَثِير1. iyiAnlamı: bol, yararlı2. buncaAnlamı: epey, çok3. sıkçaAnlamı: oldukça sık4. mebzulAnlamı: bol, çok5. çokAnlamı: sayı olarak büyük ve aşırı olan6. fazlaAnlamı: daha çok7. bolAnlamı: alışılandan çok
См. также в других словарях:
akbalıkçıl — is., hay. b. Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir kuş türü (Egretta alba) … Çağatay Osmanlı Sözlük
disk — is., sp., Fr. disque 1) Disk atmada kullanılan, erkekler için 2, kadınlar için 1 kg ağırlığında, genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak 2) Gramofon plağı 3) anat. Omurları birbirine birleştiren ana madde 4) fiz. İnce ve çapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hürmetli — sf. 1) Saygılı 2) alay Oldukça büyük, okkalı Direk gibi bir boynu, hürmetli bir göğsü vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
piryol — is., esk. Üzerinde kümbet biçiminde bir kapağı bulunan, oldukça büyük bir tür cep saati Adem Ağa, kordonunu şehadet parmağına sarıp geniş şal kuşağından piryol saatini çıkardı. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración … Wikipedia Español
büyükçe — sf. 1) Biraz büyük Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter. Z. Selimoğlu 2) mec. Oldukça önemli Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne kadar — 1) nicelik bakımından miktar, ölçü, fiyat, zaman anlamlarıyla soru bildiren bir söz Daha ne kadar su koyayım? Bu kitap ne kadar? Ne kadar kaldı? 2) çok, oldukça Bizim arkadaşın ne kadar bahtlı büyük anası varmış. M. Ş. Esendal 3) ne ölçüde … Çağatay Osmanlı Sözlük